Anadolu Birliği Partisi'nin Değerli Dava Arkadaşları ve Aziz Milletimiz,
Her büyük yolculuk, net bir hedefle başlar. Her kutlu dava, sarsılmaz bir misyonla anlam bulur. Anadolu Birliği Partisi olarak bizler, günü kurtarmanın, koltukları korumanın veya kısır çekişmelerin sığ siyasetini reddediyoruz. Bizim yolumuz, Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına, yani Türkiye Yüzyılı'na damgasını vuracak, milletimizin makûs talihini yenecek ve devletimizi yeniden layık olduğu muasır medeniyetler seviyesinin üzerine taşıyacak büyük bir vizyon yolculuğudur.
İşte bu yolculuğun nihai menzili olan HEDEFİMİZ ve bu hedefe ulaşmamızı sağlayacak şaşmaz pusulamız olan MİSYONUMUZ:
Hedefimiz, lafı eğip bükmeden, açık ve nettir: Türkiye Cumhuriyeti’ni, ikinci yüzyılında, gezegenin en huzurlu, en mutlu ve en yenilikçi ülkesi yapmaktır. Bu üç temel hedef, birbiriyle ayrılmaz bir bütündür ve bizim yönetim felsefemizin temelini oluşturur:
En Huzurlu Ülke: Huzur, sadece terörün ve asayişsizliğin olmaması değildir. Gerçek huzur; toplumun her kesiminin birbirine saygıyla ve sevgiyle baktığı, adalet sistemine sarsılmaz bir güven duyduğu, komşularıyla barış içinde yaşadığı ve her ferdin kendini bu vatanın eşit ve onurlu bir sahibi olarak hissettiği bir iklimdir. Biz, ayrışmaların değil birleşmenin, çatışmanın değil kucaklaşmanın teminatı olacağız.
En Mutlu Ülke: Mutluluk, sadece maddi refahla ölçülemez. Gerçek mutluluk; gençlerin gelecek kaygısı duymadığı, emeklilerin insanca yaşayabildiği, çalışanların emeğinin karşılığını alabildiği, çocukların neşeyle gülümsediği, kültürün, sanatın ve sporun hayatın her alanına yayıldığı bir toplumda filizlenir. Biz, milletimizin yüzünü güldürecek adil bir ekonomik düzen ve zengin bir sosyal yaşam vaat ediyoruz.
En Yenilikçi Ülke: Yenilikçilik, sadece teknoloji üretmek değildir. Gerçek yenilikçilik; fikrin, ifadenin ve teşebbüsün önündeki tüm engellerin kaldırıldığı, eleştirel düşüncenin ve bilimin baş tacı edildiği, en aykırı fikirlerin bile korkusuzca tartışılabildiği bir özgürlük ortamıdır. Biz, Türkiye'yi tüketen değil üreten, takip eden değil yön veren, fikir ve teknoloji ihraç eden bir küresel güç haline getireceğiz.
Bu hedefe giden yolda inşa edeceğimiz Türkiye şudur:
Vatandaşına efendi değil, hizmetkâr olan bir Devlet,
Yarına endişeyle değil, umut ve güvenle bakan bir Halk,
Birbirini dışlayan değil, birbirini besleyen Bilim, Adalet ve Özgürlük.
Peki, bu büyük hedefe nasıl ulaşacağız? Bizi diğerlerinden ayıran temel felsefemiz, varoluş gerekçemizi özetleyen misyonumuzda saklıdır:
“Millet güçlü olursa devlet güçlü olur. Anadolu Birliği Partisi, bu gücün anahtarı olacaktır.”
Bu misyon, asırlardır süregelen bir paradigmayı tersine çevirme iddiasıdır. Biz, "güçlü devlet" adına milleti zayıflatan, baskılayan, hor gören bir anlayışı reddediyoruz. Bizim için muteber olan, devletin demir yumruğu değil, milletin sarsılmaz iradesi ve refahıdır.
Millet Nasıl Güçlü Olur?
Ekonomik Güçle: Herkesin insanca yaşadığı, ürettiği, kazandığı ve adil bölüştüğü bir Türkiye ile...
Adalet Gücüyle: Hukukun herkes için eşit işlediği, haklının güçlü, güçlünün de haklı olduğu değil; sadece haklının güçlü olduğu bir Türkiye ile...
Eğitim Gücüyle: Ezberleyen değil, sorgulayan, icat çıkaran, fikri hür, vicdanı hür nesiller yetiştiren bir Türkiye ile...
Birlik Gücüyle: Kökü, inancı, yaşam tarzı ne olursa olsun, 85 milyonu "biz" ortak paydasında birleştiren, vatan sevgisiyle kenetleyen bir Türkiye ile...
İşte Anadolu Birliği Partisi'nin misyonu, milletin bu öz potansiyelini ortaya çıkarmaktır. Biz, millete rağmen değil, milletle birlikte yürüyeceğiz. Biz, milletin tepesinde bir yönetici değil, milletin içinden çıkan ve ona hizmet eden bir kadro olacağız.
Biz, devleti güçlendirmek için önce milleti güçlendireceğiz.
Ve bu kutlu yolda, Anadolu'nun binlerce yıllık irfanından, birikiminden ve kardeşlik ruhundan aldığımız ilhamla, milletin o muazzam gücünü harekete geçirecek anahtar olmaya talibiz.
Çünkü biz biliyoruz ki; anahtar doğru ele geçtiğinde, açılmayacak kapı yoktur.